Zeyd bin Hattab (r.a.)


Kaynaklar : Sahabeler Ansiklopedisi
İslam Ansiklopedisi
Yeni duruş / Fatih Demir

Zeyd bin Hattab, Hz. Ömer’in baba bir kardeşidir.

Bedir, Uhud, Hendek gazveleriyle diğer bütün savaşlara katıldı. 

Uhud Savaşı’nda kardeşi Hz. Ömer ile beraber çok büyük kah­ramanlık örneği sergilemişti.
Hicret’in 12. yılında Yalancı Peygamber Müseylime ile yapılan Yemâme Harbi’nde İslam ordusunun bayraktarlığını yapıyordu
Meşhur mürtet Nehar’ı (
Reccâl’i) öldürdü.
Daha sonra Müslüman olma şerefine eren Ebû Meryem’in şiddetli bir darbesiyle şehit oldu.
Zeyd (ra) Ömer’den (ra) büyüktür
(Şehadeti  633)


 

Hz. Ömer’in kardeşi

“Kardeşim Zeyd, iki güzel hasletle beni geçti: Benden önce Müslüman oldu, benden önce şehit oldu!” sözleriyle Zeyd bin Hattab’a (r.a.) en güzel şahitliği Hz. Ömer (r.a.) yapmaktadır.
Zeyd bin Hattab, Hz. Ömer’in
baba bir kardeşidir.

Re­sû­lul­lah’ın (a.s.m.) çok sevdiği bahtiyarlar arasında Zeyd bin Hattab da vardır.

Suffe'den

“Suffe Medresesi’nin talebesi olmak” şerefine de erişen Zeyd bin Hattab, ilk Muhacirlerdendir.

Re­sû­lul­lah Efendimiz, Muhacirlerle Ensar arasında kar­deşlik tesis ederken, Zeyd bin Hattab ile Main bin Adiyy’i (r.a.) kardeş ilan et­miştir

Savaşların hepsine katıldı

Hz. Zeyd, Peygamberimizin “fedakârlık ve bir dava uğruna hayatı hiçe sayma” dersini can kulağıyla dinlemişti.
Bu kahramanlık dersi, İslam davası için
gere­kirse maddi manevi bütün varlığını feda etmeyi gerektiriyordu.
İşte Hz. Zeyd, bunun şuurundaydı.
Zeyd (r.a.), Bedir, Uhud, Hendek ve Hudeybiye gibi, Hz. Peygamber’in (a.s.m.) katıldığı savaşların hepsine katılmıştı.

Uhud'da

Uhud Savaşı’nda çok büyük kah­ramanlık örneği sergilemişti.
Bu savaşa onunla birlikte kardeşi Hz. Ömer de ka­tılmıştı.
Bir ara Zeyd’e, zırhını vermek istedi.
Hz. Zeyd kardeşine, “Senin istedi­ğin şehadet mertebesini ben de isterim!” diyerek kardeşinin teklifini reddetti.
Böylece iki kahraman kardeş zırhsız olarak savaştılar.
İkisi de şehit olabilme arzusundaydı.

Yemame'de

Peygamberimizden sonra Hicret’in 12. yılında Yalancı Peygamber Müseylime ile yapılan Yemâme Harbi’nde gösterdiği şecaat ve kahramanlıkla, mücahit­lere örnek teşkil ediyordu.
Hz. Zeyd, bu savaşta İslam ordusunun bayraktarlığını yapıyordu.
Bir elinde kılıç, diğerinde sancak olduğu hâlde düşman ordusunun ateş çemberine korku­suzca dalan Zeyd, bir aralık, Müslümanların zaafa düştüğünü gördü.
Bir yandan onlar gibi olmaktan Allah’a sığınırken, bir yandan zafer için dua etti.
“Ey Al­lah’ım,” dedi. “Müslümanların mağlubiyetinden Sana sığınırım!”
Hz. Zeyd, sonra da bütün haşmetiyle düşman saflarına daldı, pek çok düşman askerinin yanı sıra meşhur mürtet Nehar’ı da öldürdü.
Bir ara Ebû Meryem’in şiddetli bir darbesine maruz kaldı.
O darbenin tesiriyle şehit oldu.
Elindeki san­cak düşmek üzereyken, kendisi gibi büyük bir sahabi olan Hz. Sâlim yetişti, sancağı aldı.
Hz. Ömer, kardeşinin şehadetine gıpta etti.

Ebu Meryem

Kaderin garip bir cilvesidir ki,
Hz. Zeyd’i şehit eden Ebû Meryem,
Hz. Ömer devrinde Müslüman oldu.
Hz. Ömer’in yanına geldi.
Zeyd’in katili olduğu için, Hz. Ömer’in en büyük düşmanı iken, Müslüman olduktan sonra en yakın ve sa­mimi dostu oldu.
Bir defasında Hz. Ömer ona, “Zeyd’i sen mi öldürdün?” diye sordu.
Ebû Mer­yem, “Evet.” dedi.
Sonra da şöyle devam etti: “Allah ona benim vasıtamla şehadet mertebesini verdi, beni ise onun eliyle cehenneme atmadı.”
Hz. Ömer, “Yemâme Günü’nde kaç zayiat verdiniz?” diye sordu.
Ebû Mer­yem,“Onlar ne kötü ölülerdir!” dedi.



Künye

Ebû Abdirrahmân Zeyd b. el-Hattâb b. Nüfeyl el-Kureşî el-Adevî (ö. 12/633)
Hz. Ömer’in baba bir kardeşi olup annesi Benî Esed kabilesinden Esmâ bint Vehb’dir.
Zeyd, Ömer’den büyüktür ve İslâm’ı da ondan önce kabul etmiştir.

Medine’ye ilk hicret edenler arasında yer aldı; Resûl-i Ekrem kendisini ensardan Ma‘n b. Adî el-Aclânî ile kardeş ilân etti.

Bedir, Uhud, Hendek gazveleriyle diğer bütün savaşlara katıldı;
Hudeybiye’de yapılan Bey‘atürrıdvân’da bulundu.
Çok uzun boylu ve cesur bir kişi olan Zeyd, Uhud Gazvesi’nde Ömer’in ısrarla verdiği zırhı önce giydi, ardından, “Senin arzu ettiğin şehitliği ben de istiyorum” diyerek zırhı çıkardı ve onun gibi zırhsız savaştı

Yemame'de

Hz. Ebû Bekir devrinde irtidad eden Müseylime üzerine Hâlid b. Velîd kumandasında gönderilen ordu içinde Yemâme Savaşı’na katıldı.
Çarpışmalarda gösterdiği büyük gayret savaşın seyrini değiştirdi.
Müseylime’nin yakınına kadar giderek en yakın adamı olan Reccâl’i öldürdü.

Reccâl daha önce müslüman olup hicret etmiş, ardından irtidad ederek Müseylime’nin yanına gitmiş, Resûl-i Ekrem’in, “Peygamberlikte Müseylime bana ortaktır” dediği şeklinde yalanlar uydurmuş ve insanları Müseylime’nin çevresinde toplamaya çalışmıştır.

Yemâme’de İslâm sancağını taşıyan Zeyd, müslüman ordusunun bozulmaya yüz tutup savaş meydanını terketmeye başladığını görünce düşman saflarına daldı ve şehid oluncaya kadar çarpıştı (Rebîülevvel 12/Mayıs-Haziran 633).

Onun şehâdetine çok üzülen Hz. Ömer sonraları, “Sabâ rüzgârı her estikçe Zeyd’in kokusunu alıyorum” diyerek ona olan hasretini dile getirir, “Allah kardeşim Zeyd’e rahmet etsin; o iki güzellikte de beni geçti; hem benden önce müslüman oldu hem de benden önce şehid düştü” derdi 

   

Peygamberimiz (s.a.v) bir gün etrafındaki Müslümanlardan bir cemaatle oturuyordu.
Sohbet devam ederken bir ara başını öne eğdi.
Sonra etrafındakilere şöyle dedi; “İçinizde azı dişi cehennemde Uhud dağından daha büyük bir adam var…”

O mecliste bulunanları, dinle fitneye düşme korkusu daima huzursuz etmiş, endişelendirmiştir.
Onlardan her biri, kötü sonun ve kötüye dönüşün kendisini bekler
Fakat o gün kendilerine bu sözün söylendiği bütün kişilerin sonu hayırlı bitti ve hayatlarını Allah yolunda şehit olarak tamamladılar.

Onlardan hayatta sadece Ebu Hureyre (r.a.) ve Reccal b. Ünfüve kaldı.

Ebu Hureyre (r.a.) söylenilenlerin başına geleceğinden duyduğu korkuyla içi hep sarsılmıştır.
Kader kötü talihin sahibi üzerinden örtüleri kaldırıncaya dek ne huzur kalabilmiş, nede gözünü kırpa bilmiştir.

Reccal irtidad ediyor

Reccal, İslam’dan çıktı ve yabancı peygamber Müseyleme’ye katılıp ona iman etti.
İşte o zaman Resulullah (s.a.v.)’ın kötüye dönüşünü ve kötü geleceğini haber verdiği kişi ortaya çıkmış oldu.

Bir gün Reccal bin Ünfüve denen bu adam, biat etmiş ve Müslüman olmuş olarak Resulullah (s.a.v.)’a geldi ve İslamı bizzat efendimizden öğrenir öğrenmez kavmine döndü.

Resulullah (s.a.v.) vefat edip, Hz. Ebu Bekir (r.a) halife seçilinceye kadar bir daha Medine’ye dönmedi.

Dönüşünde Hz. Ebu Bekir (r.a.)’e Yemame ahalisinin haberlerini Müseyleme’nin etrafında toplanmalarını anlattı ve onların İslam’da kalmalarını sağlayacak olan halife elçisi olmayı teklif etti.

Halifede ona izin verdi.

Ve Reccal Yemame ahalisine gitti.
Hain nefsi ona gelecekte kurulacağını düşündüğü Kezzab’ın devletinde bir yer edinilmesini söyledi.
İslam’ı terk etti ve kendisine bir çok vaatte bulunan Müseyleme’nin safına katıldı.
Reccal’in İslama olan tehlikesi, Müseyleme’ninkinden daha büyüktü.
Çünkü o geçmişteki Müslümanlığını, Resulullah (s.a.v.) zamanında Medine’de yaşadığı dönemi, Kur’ an-ı Kerimin bir çok ayetlerini ezbere biliyor olmasını ve Müslümanların halifesi Hz. Ebu Bekir’e olan elçiliğini bir fırsat olarak kullandı.
Bütün bunları Müseyleme’nin yalancı peygamberliğini pekiştirmek ve hakimiyetini desteklemek uğruna sinsice kullandı.
İnsanlar arasında dolaşarak, onlara Resulullah (s.a.v.)’ın “Müseyleme bin Hubeyb ile peygamberlikte ortak kılındım” dediğini işittiğini söylüyordu ve mademki Resulullah (s.a.v.) öldü, öyleyse ondan sonra peygamberlik ve vahyin bayrağını taşımakta insanların en hayırlısı Müseyleme’dir!...
İşte Reccal denilen bu adamın yalanları Resulullah (s.a.v.) ve İslam’la olan geçmişteki beraberliğini sinsice kullanması nedeniyle Müseyleme’nin etrafında toplananların sayısı aşırı derecede çoğalttı.
Reccal’in haberi Medine’ye ulaşıyor ve Müslümanlar, insanları derin bir sapıklığa iten ve yapmak zorunda kalacakları savaş alanını genişleten bu tehlikeli mürtetten dolayı kızgınlıktan yanıp tutuşuyorlardı.
Müslümanların en kızgını ve Reccal ile karşılaşmak için en çok yanıp tutuşan Zeyd bin Hattab (r.a) üstün bir kahramandı.

Sessizce iş yapardı.


Sahabe Efendilerimiz Radıyallâhü Anh
 

 A  B
 C  D
 E  F
 H  İ
 K  M
 N  O
 R  S
 T  U
 V  Z


 
 
visitor counter
 
Bugün 133 ziyaretçi (146 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol