Babası : Haris b Abdülmuttalib
(efendimizin sav. en büyük amcası)
Oğulları : Muaviye,Haris,Avn,Münkiz,
Muhammed,İbrahim
Savaşları : Rabiğ,Bedir
Hanımı : Zeynep b. Huzeyme
Ebü’l-Hâris Ubeyde b. el-Hâris b. Abdilmuttalib el-Kureşî
Ubeyde (r.a.) ilk Müslümanlardandır
Bedir’de şehit oldu. Yıllar sonra Resûlullah kabrinin yanından geçerken şöyle buyurmuştur: “Hissettiğiniz bu güzel koku, onun kabrinden yayılmaktadır.”
Ubeyde (r.a.), İslamiyet’in ilk yıllarında Müslüman oldu, karşılaştığı bütün
güçlüklere sabretti. Hicret emri çıktığında da yurdunu yuvasını bırakarak Medine’ye hicret etti.
Bedir savaşında
Bedir Savaşı’na iştirak eden bu bahtiyar
mücahidin bütün arzusu “şehit olmak”tı. İki ordu karşılaştığında, müşriklerden
Utbe, Şeybe ve Velid meydana çıkarak çarpışacak yiğit istediler.
Karşılarına Ensar’dan üç kişi çıktı.
Fakat onlar, “Biz sizi istemiyoruz.
Abdülmuttâlib oğullarından amcalarımızın
oğullarıyla çarpışmak istiyoruz!”diyerek onları reddettiler.
Bunun üzerine Peygamberimiz,
“Kalk yâ Ubeyde!
Kalk yâ Hamza!
Kalk yâ Ali!” buyurdu.
Bu üç yiğit hemen meydana fırladı.
Müşrikler onları karşılarında görünce sevindiler.
“Evet, siz bizim dengimizsiniz.”dediler ve kıyasıya cenge tutuştular.
Hz. Hamza Şeybe’yi, Hz. Ali de Velid’i bir anda tepeledi.
Ubeyde (r.a.) ile Utbe ise birbirlerini
ayakta duramayacak şekilde yaraladılar.
Hz. Hamza ve Hz. Ali hemen
Ubeyde’nin yardımına koştular ve
Utbe’yi öldürdüler.
Ubeyde’yi de (r.a.) kucaklayarak saflarına taşıdılar.
Ubeyde (r.a.) Resûlullah’a,“Yâ Resûlallah, ben şehit değil miyim?” diye sordu.
Peygamberimiz, “Evet, şehitsin.” buyurdu.
Buna çok sevinen Hz. Ubeyde,“Ebû Tâlib sağ olsaydı, söylediği söze, kendisinden ziyade, benim layık olduğumu anlardı.” dedi.
Sonra da Ebû Tâlib’in şu beytini okudu:
“Biz, onun çevresinde çoluğumuzu
çocuğumuzu unutturacak derecede
çarpışıp yerlere serilmedikçe,onu size teslim edeceğimizi mi sanıyorsunuz?!”
Hz. Ubeyde böylece, Resûlullah’a bir zarar gelmemesi için hayatını feda etmiş, şehitlik makamını kazanmıştı.
O sırada 63 yaşında bulunuyordu.
Safrâ mevkiine defnedildi.
Hz. Peygamber’in tebliğini güvendiği kimselerle sınırlı tuttuğu dönemde henüz Dârülerkam’daki faaliyetlerine başlamadan önce Hz. Ebû Bekir vasıtasıyla İslâm’ı kabul etti.
Hicretten birkaç ay sonra (Şevval 1 / Nisan 623) Resûlullah onu muhacirlerden meydana gelen altmış veya seksen kişilik bir müfrezeye kumandan tayin etti
(RÂBİĞ SERİYYESİ). Ubeyde b. Hâris ve onunla aynı gün Sîfülbahr’daki Îs mevkiine gönderilen bir seriyyenin başındaki Hamza b. Abdülmuttalib, Resûl-i Ekrem döneminin ilk kumandanlarıdır.