Âsım b. Sâbit (ra)

ÂSIM b. SÂBİT (RA)

(ö. 3/624) 

Ebû Süleymân Âsım b. Sâbit b.
Ebi’l-Aklah el-Ensârî el-Evsî 

Hamiyyü’d-debr (arıların koruduğu kişi) lakabı ile tanınan sahâbî.
Medineli ilk müslümanlardandır.
Hicretten sonra Hz. Peygamber onunla Abdullah b. Cahş arasında kardeşlik bağı (muâhât) kurdu.
Âsım b. Ömer b. Hattâb’ın dayısıdır.

Asım b. Sabit'in duası

Asr-ı saâdette küfür ve şirk karanlıklarından kurtulup, İslâm nûruna kavuşanların hayatlarında, tamamen bir değişiklik oluyor ve eski hayatlarıyla alâkalı her şeyi terk ediyorlardı. Müslüman olmadan önceki hayatlarını hatırlatan bir hâdise onlara büyük bir ızdırap veriyordu.
Bu durum Akabe bî'atından önce Müslüman olan Medîneli Âsım bin Sâbit'te de kendini göstermişti.
Âsım Müslüman olduktan sonra, hiç bir müşrike dokunmamaya ve müşriklerden hiçbirini de kendine dokundurmamaya karar vermişti.
Bu kararında sâbit olması için de devamlı olarak Allahü teâlâya duâ ediyor, yalvarıyordu.

Asım (r.a.) Bedir'de ('Taşla saldırırız')

Âsım bin Sâbit Bedir savaşına katılmış, büyük kahramanlık göstermişti.
Peygamber efendimiz, Bedir gazâsının gecesinde Eshâb-ı kirâma nasıl harp edileceğini, harpte hangi usûlü takip edeceklerini sordu.
Asım bin Sâbit eline yayı ve oku alarak dedi ki: - Yâ Resûlallah, Kureyş kavmi 100 metre veya daha yaklaştıkları zaman yayla okları kullanırız.
Kureyşliler, bize taş yetişecek kadar yakınımıza geldikleri zaman taşla mücâdele ederiz.
Mızrak yetişecek kadar yakınımıza geldikleri zaman, mızrak kırılıp parçalanıncaya kadar mızrakla mücâdele ederiz.
Kırılınca mızrağı bırakır, kılıçlarımızı sıyırır ve kılıçla çarpışmaya tutuşuruz.
Peygamber efendimiz bunu beğendiler ve buyurdular ki: - Harbin îcâbı budur.
Bu tarzda çarpışılması lâzımdır.
Çarpışan ve vuruşan Âsım'ın çarpışması gibi çarpışşın!

Ukbe b. Ebu Muayt kafirini öldürüyor

Bedir Savaşı’nda müşriklerin elebaşılarından Ukbe b. Ebû Muayt’ı öldürdü

Bu Ukbe Mekke'de Peygamberimizi boğmaya kalkmış ve hayatına son vermek için çalışmış azılı müşriklerden idi.
Peygamberimizin hicreti üzrerine: Ey Kusvâ (Peygamberimizin devesinin adı) adındaki devenin binicisi!
Hicret edip bizden uzaklaştın.
Fakat pek yakında beni atlı olarak karşında göreceksin.
Mızrağımı size saplayıp, onu kanınızla sulayacağım.
Kılıçla hiç örtülü yerinizi bırakmayacağım, ma'nâsına gelen beytler söyledi.
Peygamberimiz onun bu sözlerini işitince: - Allahım! Onu yüzü koyun, burnunun üzerine düşür! diyerek duâ etti.
Ukbe bin Ebi Muayt, Bedir'de Kureyş ordusunun yenildiğini anladığı zaman, kaçıp kurtulmak için atını sürdü.
Fakat hayvan hiçbir şey yokken birden ürkmüş ve Onu yere vurmuştu.
Resûlullahın duâsı gerçekleşmişti.
Abdullah bin Seleme de onu esir etmişti.  Peygamberimiz Âsım bin Sâbit'e Ukbe'nin cezâlandırılmasını emretti.
Ukbe dedi ki: - Yazıklar olun sana ey Kureyş cemaatı.
Şunlar arasında neden bir tek ben cezâlandırılıyorum?
Peygamberimiz buyurdu: Allah ve Resûlüne olan düşmanlığından dolayı cezâlandırılıyorsun.
Yâ Muhammed!
Kavminden herkese yaptığını bana da yap.
Onları öldürürsen beni de öldür.
Onlara emân verirsen bana da emân ver.
Onlardan kurtulmaları için para alırsan, onlar gibi benden de al.
Yâ Muhammed!
Sen beni öldürürsen, küçüklere kim bakacak?
Onları Allaha bırak.
Ey Âsım git onun cezâsını ver!
Âsım bin Sâbit gidip Ukbe'nin cezâsını verince Peygamberimiz buyurdu ki: Vallahi; Allahı, Resûlünü ve Kitâbını inkâr eden, Peygamberini işkenceden işkenceye uğratan senden daha kötü bir adam bilmiyorum.

Asım (r.a.) Uhud Savaşı'nda 

Âsım, Uhud Savaşı’nda da müslümanlar dağıldığında Hz. Peygamber’in yanında kaldı.

Bu gazâda müşriklerin sancaktarlarından Müsâfi bin Talhâ ile kardeşi Hâris bin Talhâ'yı ok ile öldürdü.
Bunların anneleri Sülâfe binti Sa'd, Hazret-i Âsım'ın kafatasından şarap içmeyi nezrederek yemîn etti ve Onun başını kendisine getirene yüz deve vermeyi vaad etti.

Ok ustası

Âsım b. Sâbit ok atmakta maharet sahibi olduğu için müslümanlar arasında Hz. Peygamber’in okçusu olarak da ün yaptı.


Reci Hadisesinin yasandigi ''REC'I SUYU'' Mekkenin Usfan Kasabasina 14 km mesafededir.

Reci vakası

Onun kumandasında yedi (veya on) kişilik bir heyet, istek üzerine Hz. Peygamber tarafından muallim olarak Adal ve Kare kabilelerine gönderildi.

10 kişilik bir öğretmenler heyeti...

Başlarında, Âsım bin Sâbit hazretlerinin bulunduğu bu heyette, Mersed bin Ebî Mersed, Hâlid bin Ebî Bükeyr, Hubeyb bin Adiy, Zeyd bin Desinne, Abdullah bin Târık, Muattib bin Ubeyd de bulunuyordu.
Bu heyet, Kureyş’in Uhud’dan sonra müslümanlara bir daha saldırıp saldırmayacağını öğrenmekle de görevliydi.

Lihyanlılar

Yolda, adı geçen kabilelerin elçilerinden biri, müslümanlarca öldürülmüş olan Hâlid b. Süfyân’ın intikamını almak için fırsat kollayan Lihyânoğulları’na önceden yaptıkları bir anlaşmaya göre gizlice haber ulaştırdı.
Bunun üzerine Lihyânlılar’dan yüz kadar okçu, Mekke ile Usfân arasındaki Recî‘ suyu yakınlarında müslümanları kuşatarak teslim olmalarını istedi.
Ancak Âsım b. Sâbit, “Allahım! Peygamberini durumumuzdan haberdar et!” diye dua ettikten sonra teslim olmayı reddederek savaşa girdi.
Önce ok, sonra mızrak, daha sonra da kılıçla savaşan Âsım müşriklerden bir kişiyi öldürmüş, iki kişiyi de yaralamıştı.
Çantasında yedi ok bulunduğu, her biriyle bir kişi öldürdüğü de rivayet edilmiştir.

Allah'ın izniyle arıların koruduğu ceset

Çetin bir mücadele sonunda, “Allahım! Ben ilk günler senin dinini korudum, sen de bugün benim cesedimi koru!” dedi ve ardından şehid oldu.
Âsım’ın başını Sülâfe’ye götürüp yüz deveyi almak isteyen Lihyânlılar, âniden üzerlerine saldıran arılar yüzünden onun naaşına yaklaşamadılar.
Arıların dağılması için geceyi beklemeye mecbur kalan Lihyânlılar bu defa da birdenbire yağmaya başlayan yağmurun meydana getirdiği sellerin Âsım’ın naaşını sürüklemesiyle emellerine kavuşamadılar.
Âsım’ın cesedi daha sonra da bulunamadı.
Bu hadiseden dolayı Âsım “Hamiyyü’d-debr” (arıların koruduğu kişi) lakabıyla meşhur olmuştur.







Sahabe Efendilerimiz Radıyallâhü Anh
 

 A  B
 C  D
 E  F
 H  İ
 K  M
 N  O
 R  S
 T  U
 V  Z


 
 
visitor counter
 
Bugün 25 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol