Ebû’d-Derdâ (r.a.)

Ebü’d-Derdâ’ Uveymir b. Kays b. Zeyd el-Hazrecî
(ö. 32/652)
Dımaşk kadılığı ve Kur’an muallimliği yapan sahâbî.

Ebû’d-Derdâ, ailesi içerisinde en son İslam’a girmesine rağmen, kısa zamanda gayretleriyle, feragatiyle, takvasıyla ve cihat meydanlarında gösterdiği kahramanlıklarıyla temayüz etmiş bir sahabidir.
Asıl ismi “Uveymir b. Amir” olup, “Ebû’d-Derdâ,” künyesidir.

İslam'a girişi

İslam’a girişi çok gariptir…
Hanımına varıncaya kadar herkes Müslüman olduğu hâlde, o bir türlü İslam’a giremiyordu.
Onun İslam’a girmesi için çok gayret sarf eden Abdullah bin Revâha (r.a.), her defasında yumuşak bir üslupla reddedilmişti.

Ama Abdullah, Ebû’d-Derdâ’nın bir gün mutlaka İslamiyet’le müşerref olacağını ümit ediyor, gecikmesinin sebebinin araştırıcı birisi olmasından kaynaklandığına inanıyordu.
Bir gün Ebû’d-Derdâ’nın evden çıktığını gören Abdullah, arka kapıdan eve girdi ve onun devamlı taptığı putu kırıp parçaladı.
Ebû’d-Derdâ’nın hanımı mâni olmaya çalıştıysa da, Abdullah (r.a.) bir defa onu parçalamaya ahdetmişti.
Bir müddet sonra eve gelen Ebû’d-Derdâ, putun parçalarının her birinin bir tarafa dağıldığını görünce çok kızdı.
Fakat kendi kendine düşünmeye başladı.
Bir müddet sonra, “Eğer bu putta bir hak ve hayır olsaydı, kendisini müdafaa ederdi.” dedi.

Hemen Resûlullah’ın (a.s.m.) huzuruna gitti.
Hz. Abdullah da oradaydı.
Onu görünce heyecanlandı.
Hidayete ermesi için dua etti.

Onun Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olduğunu görünce çok sevindi.

Müslüman olduktan sonra ..

Ebû’d-Derdâ (r.a.), İslamiyet’e girdikten sonra öylesine bir şevk ve gayretle İslam için çalıştı ki, birçoklarını kendisine imrendirdi.
Ebû’d-Derdâ (r.a.) henüz Müslüman olmadığı için Bedir Savaşı’na katılamamıştı.
Fakat Bedir’den sonra bütün harplere ve seferlere iştirak etti.
Uhud’daki kahramanlıklarıyla, Resûl-i Ekrem’in (a.s.m.) “Uveymir ne kadar mükemmel bir süvaridir!” iltifatlarına mazhar oldu.
Selmân-ı Fârisî Müslüman olduktan sonra, bû’d-Derdâ onunla çok iyi kaynaştı.
iki fedakâr sahabiyi Peygamberimiz (a.s.m.) kardeş ilan etti.

Ebû’d-Derdâ (r.a.), Müslüman olmadan önce ticaretle uğraşıyordu.
Müslüman olduktan sonra, Peygamberimizden daha fazla feyiz almak ve daha çok ibadet edebilmek için ticareti bıraktı.
Peygamberimizin sohbetlerine devam etmeye başladı.

Efendimize (sav) sorusu

Zaman zaman Resûlu­lah’a sualler sorardı.
Bir defasında şöyle bir sual sordu:
“Yâ Resûlallah! Zenginler dünyayı da ahireti de kazandılar.
Onlar hem namaz kılıyor, hem oruç tutuyorlar, hem de sadaka veriyorlar Fakat biz fakir olduğumuz için sadaka veremiyoruz…
Bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu: “Sana bir şey söyleyeyim mi?
Sen onu yaptığında kavuştuğun şeye, ancak onu yapanlar kavuşabilirler; yapmayanlardan hiçbiri de başka bir yolla ona yetişemezler.
Her namazdan sonra 33 defa Sübhanallah, 33 defa El­hamdülillah, 34 defa da Allahü ekber de.”


Hz. Ebû’d-Derdâ, gördüğü her şeyden ibret alırdı.
Herkese iyilik ederdi.
Kimseyi incitmezdi.
Güler yüzlüydü.
Bilhassa hadis rivayet ettiğinde gülümserdi.
Sebebini soranlara, “Resûlullah da bir söz söylerken tebessüm ederdi.” derdi Cömertti.
Ziyaretine gelenlere ikramda bulunurdu. İnsanların arasını bulmayı çok severdi.

Şam'a gidiyor

Hz. Ömer’e gidip, “N’olur, bana müsaade et, gidip onlara Resûlullah’ın sünnetini öğreteyim, namaz kıldırayım, bildiğim hakikatleri söyleyeyim!” dedi.
Hz. Ömer onun Şam’a gitmesine izin verdi.

Hadis, tefsir ve fıkıh ilimlerine derin vukufu olmakla birlikte, Ebû’d-Derdâ’nın asıl ihtisas sahası Kur’ân-ı Kerim idi.
Hz. Peygamber’in sağlığında Kur’ân’ın tamamını ezberlemiş nadir sahabilerden birisiydi.
Şam’a gittikten sonra artık onun sevincine ve saadetine sınır yoktu.
Gayet basit yaşıyor, fevkalade basit bir evde oturuyordu.
Mescide gittiğinde ise hemen etrafı sarılır, Kur’ân’a, hadise ve fıkha dair sorular sorulur, o da bunlara şevkle cevaplar verirdi.

Ebû’d-Derdâ’nın Kur’ân ilimlerini hakkıyla bilen 2000’e yakın talebe yetiştirdiği rivayet edilir.
Ebû’d-Derdâ (r.a.), Peygamberimizden (a.s.m.) 100 civarında hadis rivayet etti.
Ebû’d-Derdâ (r.a.), Hicret’in 32. yılında Şam’da vefat etti.


Sahabe Efendilerimiz Radıyallâhü Anh
 

 A  B
 C  D
 E  F
 H  İ
 K  M
 N  O
 R  S
 T  U
 V  Z


 
 
visitor counter
 
Bugün 28 ziyaretçi (31 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol