Zübeyir Bin Avvam (ra)



Ebû Abdillâh ez-Zübeyr b. el-Avvâm
b. Huveylid el-Kureşî el-Esedî

D: 594  Mekke
V: 36 / 656  Siba Vadisi / Basra / Irak 

Hz. Peygamber’e ilk iman edenlerden ve cennetle müjdelenen on sahâbîden biri.

Babası : Hz. Hatice’nin kardeşi Avvâm b. Huveylid,

Annesi : Resûl-i Ekrem’in halası Safiyye bint Abdülmuttalib’dir.
Kabilesi : Esedoğulları / Mekke
Lakabı : Havariyyü Resul (Resul'un havarisi)
Kayınpeder : Hz Ebubekir (ra)
Eşleri : Esma b.Ebubekir (ra) 
Ümmü Halid,Rebab,Zeyneb b Mersed,Ümmü Gülsüm b Ukbe, Atike
Oğulları:Abdullah,Urve,Münzir,
Asım,Muhacir,Amr,Mus'ab,Hamza,
Ubeyde,Cafer,Halid
(oğullarına özellikle islam şehitlerinin ismini vermeye özen göstermiştir)
Kızları: Hatice,Ümmül-Hasan, Aişe, Habibe, Sevda,Hind, Remle,Hafsa Zeyneb


Çocukluğu

Zübeyr b. Avvâm çocukluğunun büyük bir kısmını Resûlullah’ın çocuklarıyla birlikte geçirdi.
Babası çok küçükken vefat ettiğinden annesi onu kendi akrabaları olan Hâşimoğulları arasında büyüttü.
Oğlunun eğitimi konusunda zaman zaman katı davrandığı için eleştirilmiş, ancak kendisi onun iyi yetişmesi için böyle yaptığını söylemiştir

Hiç puta tapmadı

Zübeyr’in putlara hiç tapmadığı, Câhiliye inanışlarına meyletmediği, İslâm’a davetin ilk günlerinde on altı yaşında iken dört, beş veya yedinci müslüman olarak İslâmiyet’i kabul ettiği, bunda Hz. Ebû Bekir’in etkisinin bulunduğu nakledilir

İşkence

Müslümanlığı kabul etmesine önce amcası Nevfel b. Huveylid karşı çıktı; İslâm’dan vazgeçmediği takdirde kendisine şiddet uygulayacağına dair yemin etti; bir sonuç alamayınca onu bir hasıra sardı ve tavana astı, alttan ateş yakarak dumanıyla ona işkence etti, ancak Zübeyr inancından vazgeçmedi
Oğluna eziyet edildiğini öğrenen annesi Safiyye onu Nevfel’in elinden 
kurtardı.

İslamda ilk kılıç çeken kişi

Ok atmayı, kılıç kullanmayı ve ata binmeyi öğrenerek yetişen Zübeyr, Mekke döneminde İslâm adına ilk kılıç çeken kişi oldu.
Evinde istirahat ederken dışarıdan gelen, Hz. Peygamber’in müşrikler tarafından öldürüldüğüne dair seslerle uyanmış, hemen kılıcını kuşanıp dışarıya fırlamış, yolda Resûl-i Ekrem’le karşılaşmış, telâşının sebebini soran Resûl-i Ekrem’e durumu anlatınca onun duasını almıştı

İslam kardeşi 

Hz. Peygamber, Zübeyr’i ilk müslümanlardan olan Abdullah b. Mes‘ûd ve Talha b. Ubeydullah ile kardeş ilân etti.

Habeşistan'a hicreti ve kahramanlığı

Müşriklerin müslümanlara karşı baskısı artıp Habeşistan’a hicret izni verilince Zübeyr ilk kafileyle oraya gitti.
Ardından müşriklerin iman ettiği yolunda bir haberin yayılması üzerine geri döndüyse de haberin asılsız olduğunu anlayınca Zem‘a b. Esed’in himayesinde Mekke’ye girdi.
Ancak baskıların artarak devam etmesi üzerine ikinci defa Habeşistan’a hicret etmek zorunda kaldı.
Bu sırada Habeşistan’da Necâşî Ashame’ye karşı bir ayaklanma meydana geldi, ayaklanmayı bastırmak için yapılan savaşta Zübeyr Ashame’nin yanında yer aldı.
Galibiyetle sonuçlanan savaşın ardından kendisine kıymetli bir mızrak hediye edildi, o da bu mızrağı dönüşünde Resûl-i Ekrem’e verdi

Evliliği

Mekke’ye ise hicretten kısa bir süre önce döndü, Esmâ bint Ebû Bekir ile evlendi ve ticaretle uğraşmaya başladı.

Medine'ye hicreti ve Medine hayatı

Bazı işlerini gördükten sonra o da Medine’ye gitti Resûlullah onu ensardan Ka'b b. Malik ile kardeş yaptı.
Hz. Peygamber, şehre geldiğinde atından başka bir mal varlığı bulunmayan Zübeyr’e Naki‘ bölgesinde tarım yapılmayan bir araziyi tahsis etti.
O da bir yandan bu araziyle uğraşırken bir yandan da Baki‘ çarşısında kasaplık yaptı.

Savaşları

Zübeyr, Medine’de de Resûl-i Ekrem’in yakın çevresinde yaşadı, onunla birlikte bütün savaşlarda bulundu.

Bedir Gazvesi’ne katılan üç süvariden biri olup büyük yararlılıklar gösterdi.

Uhud Gazvesi’nde muhacir sahâbîlerden Hamza b. Abdülmuttalib, Mus‘ab b. Umeyr, Ömer b. Hattâb, Talha b. Ubeydullah ve Ali b. Ebû Tâlib gibi seçkin bir grupla cephenin en ön safına yerleştirildi.
Mekke (müşrik) ordusunun sancaktarı Talha b. Ebû Talha ortaya çıkıp meydan okuyunca öldürüldü
Talha’nın intikamını almak üzere gelen Kilâb b. Talha’yı da Zübeyr katletti
Onun bu savaşta piyadelere kumandan tayin edildiği de nakledilmektedir
Savaşın en karışık anında Hz. Peygamber’in çevresini sarıp onu müşriklere karşı koruyanlardan biri de Zübeyr’dir.

Uhud savaşı sonrası

Savaştan sonra Resûl-i Ekrem, Ebû Bekir ile birlikte Zübeyr’i yetmiş kişilik bir birliğin başında müşrikleri takiple görevlendirdi.

Hendek Gazvesi’nde kuşatmanın ilk günlerinde müşriklerin cengâverlerinden Nevfel b. Abdullah el-Mahzûmî ortaya çıkıp meydan okuduğunda önce karşısına kimse çıkmadı, fakat ardından Zübeyr b. Avvâm onunla çarpıştı ve öldürdü

Peygamberin (sav) havarisi

Hendek Savaşı esnasında Benî Kurayza yahudilerinin müslümanlara ihanet ettiği haberi gelince Hz. Peygamber, haberi teyit etmek için birinin oraya gidip durumu araştırmasını istediğinde herkesten önce Zübeyr bu göreve talip oldu; geri döndüğünde Resûl-i Ekrem, “Her peygamberin bir havârisi vardır, benim havârim de Zübeyr’dir” buyurdu
Benî Kurayza’dan gelmesi muhtemel saldırıya karşı Resûlullah, Zübeyr’i bir birliğin başında görevlendirdi.
Yahudiler ihanetleri yüzünden ölüm cezasına çarptırılınca cezalarının infazında Zübeyr de bulundu.

Hudeybiye Antlaşması’nda da yer aldı.

Hayber Savaşı’nda büyük kahramanlıklar gösterdi.

Vâdilkurâ Seriyyesi ile Fedek’in fethine katıldı.

Mekke’yi fethetmek için yola çıkan İslâm ordusunun kumandan ve sancaktarlarından biri de Zübeyr’dir.
Mekke’ye üç koldan giren ordunun sol cenahına kumanda etti.

Huneyn, Tâif ve Tebük seferleriyle Vedâ haccında da bulundu.

Hz Ebubekir (ra) döneminde

Resûlullah’ın vefatından sonra yapılan ilk halife seçiminde önce Hz. Ali’yi desteklediyse de çoğunluğun
Hz. Ebû Bekir’e meyletmesi üzerine ona biat etti.

Mürtedlerle savaştı

Zübeyr b. Avvâm, Hz. Ebû Bekir devrinde Medine yakınlarına kadar gelen mürtedlere karşı mücadele etti.

Yermük savaşına katıldı

Henüz on üç yaşında olan oğlu Abdullah’ı da yanına alıp Yermük Savaşı’na katıldı (15/636), bu savaşta da büyük kahramanlıklar gösterdi ve ciddi yaralar aldı.
İyileştikten sonra bedeninde bu yaraların çukur halinde izleri kaldı.

Hz Ömer (ra) döneminde

Hz. Ömer döneminde onun en yakınındaki kişiler arasına girdi.
İdarî konularda halifenin danışmanlığını yaptı, taleplerini halifeye bildirmek isteyenlere yardımcı oldu, halka daha yumuşak davranması için halifeye tavsiyelerde bulundu.

Fetihlerde kahramanca görev yaptı

Bu dönemde İran, Suriye-Filistin ve Mısır taraflarında gerçekleşen bazı fetihlere katıldı.
Mısır’ın fethiyle uğraşan (20/641)
Amr b. Âs’ın Hz. Ömer’den yardımcı kuvvet talep etmesi üzerine halife ona 4000 kişilik bir ordunun başında yiğitlikte 1000 atlıya bedel olduğunu söylediği Zübeyr b. Avvâm’ı gönderdi.
Zübeyr özellikle Babilon ve İskenderiye şehirlerinin ele geçirilmesinde önemli roller üstlendi.
Onun, yedi ay süreyle kuşatıldığı halde bir türlü alınamayan Babilon şehrine gizlice sızarak kale kapısını açtığı ve müslümanların şehre girmesini sağladığı belirtilmiştir.

Fustat şehri kuruldu

Fetihten sonra Mısır’da iskân faaliyetleri başlayınca Fustat adı verilen şehrin kurulmasına karar verildi.
Şehrin planı için yapılan çalışmalarda Zübeyr de görev aldı.
Zübeyr (ra) Hz. Ömer’in (ra) vefat ederken halife adayı olarak tavsiye ettiği altı kişiden biridir

Hz Osman (ra) dönemi

Zübeyr, Hz. Osman döneminde başta Taberistan’ın fethi (30/650) olmak üzere çeşitli seferlere katıldı.
Fakat bu dönemde daha çok ticaret ve ziraatla meşgul oldu.

Fitne olayları ve yalan mektuplar

Önemli kişiliği dolayısıyla, fitne olaylarının başlamasından sonra art niyetli bazı kimseler onun dilinden Hz. Osman’a karşı harekete geçilmesi yolunda mektuplar uydurdu;
Zübeyr, bu tür mektuplarla bir ilgisi bulunmadığını açıkça belirttiği gibi, isyancılar tarafından kuşatıldığında oğullarını halifeyi korumakla görevlendirdi.

Hz. Ali (ra) dönemi

Hz. Osman’ın şehâdetinin ardından
Hz. Ali’ye biat etti ve ondan halifeyi şehid eden âsileri yakalayıp cezalandırmasını istedi; şehirlerin valilerini değiştirmede acele etmemesini söyledi.
Fakat tavsiyelerinin dikkate alınmaması ve isyancıların Medine’yi terketmemesi üzerine halifeden izin alarak Talha b. Ubeydullah ile birlikte umre yapmak için Mekke’ye gitti.

Hz Aişe (ra) ile birlikte hareket edişi Cemel vakası ve şehit oluşu

Zübeyr ile Talha, Mekke’de Hz. Âişe ile buluştular ve Medine’yi âsilerden temizlemek, Hz. Osman’ın katillerinin cezalandırılmasını sağlamak amacıyla bir ordu hazırlamaya karar verdiler, hazırlık yapmak için Basra’ya geçtiler.
Durumu öğrenen Hz. Ali de Medine’den Basra’ya doğru yola çıktı ve iki taraf Basra önlerinde karşılaştı.
Yapılan görüşmelerde barış aşamasına gelindiyse de Hz. Ali’nin ordusunda bulunan ve Osman’ın katline iştirak etmiş olan bir kısım âsilerin karşı tarafa âni baskın düzenlemesi üzerine herkes kendini savaşın içinde buldu.
Cemel Vak‘ası diye anılan bu savaşın hararetli anlarından birinde Hz. Ali, Zübeyr b. Avvâm ile karşılaştı; aralarında geçen konuşmadan sonra Zübeyr Medine’ye dönmek için savaş alanını terketti

Bunu gören Benî Temîmli Umeyr (Amr) b. Cürmûz birkaç arkadaşıyla birlikte Zübeyr’in peşine düştü.
Vâdissibâ‘ denilen yerde kendisine yetişti ve namaz kıldığı sırada onu şehid etti. (H.36)
Haberi alan Hz. Ali çok üzüldü, göz yaşı döktü ve katilini cehennemlik diye niteledi.

Not : Zübeyr b. Avvâm esmer, iri yapılı, uzun boylu, cesur ve kahraman bir kişiydi.
Hulefâ-yi Râşidîn döneminde ziraat ve ticaretle meşgul olduğundan büyük bir servet edinmişti.
Cömertliği zenginliği kadar meşhurdur.
Hicret’in 36. (M. 656) senesinde şehit olan Hz. Zübeyr, 64 yaşında bulunuyordu.








Sahabe Efendilerimiz Radıyallâhü Anh
 

 A  B
 C  D
 E  F
 H  İ
 K  M
 N  O
 R  S
 T  U
 V  Z


 
 
visitor counter
 
Bugün 16 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol