SAHABE-İ KİRAM (ra)

Diğer sitelerimiz   

 İslam tarihi    -   Osmanlı tarihi 



Sahabe asrı hicri 110’da son bulmaktadır.
Bu tarihin tespiti, vefâtından bir ay kadar önce Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in; “İşte bu geceyi görüyorsunuz ya bundan sonra geçecek yüz senenin başında bu gün yeryüzünde olanlardan hiç kimse kalmayacaktır.”hadisidir.

Allah'ın Resûlüne lütfettiği ve seçtiği sahabe, ümmetin en hayırlı fertleridir.
Kur'an-ı Kerim de, Hz. Muhammed (sallallahualeyhi ve sellem)'in ümmetinin en hayırlı ümmet olduğunu ifade etmiştir:
Ey Ümmet-i Muhammed!
Siz insanların iyiliği için meydana çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.
İyiliği yayar, kötülüğü önlemeye çalışırsınız, çünkü Allah'a inanırsınız.
Ehl-i kitap da buna iman etseydi, elbette kendileri için hayırlı olurdu.
İçlerinden iman edenler varsa da Çoğu dinden Çıkmış fasıklardır."
(Âli İmran, 3/110)

Rivayet edildiğine göre, hilafeti döneminde Hz. Ömer söz konusu ayeti açıklarken şunu söylemiştir: “Allah Teala dileseydi ayette geçen (siz idiniz) lafzıyerine, (sizsiniz) sözcüğünü kullanır ve
ümmet olarak herkes bu ayetin muhtevasına girerdi.
Ancak (siz idiniz) ile, ayette sadece Sahabenin kastedildiği görülmektedir.
Bundan dolayı kim onlara benzer, onların Yaptığı gibi yaparsa insanlar içinde seçilmiş, en hayırlı ümmet olma şerefine erer.
Hak Teala, kullarının gönüllerine bakip Kainatın Efendisi Hz. Muammedî (sallallahu aleyhi vesellem) seçerek risalete münasip gördü.
Ardından yine kullarının kalplerine nazar edip Fahr-i Kainat'a münasip olan Sahabeyi seçti ve İslam dininin ilk yardımcılarını, Allah'ın Yüce dininin en üst düzeyde temsil edilmesi için bunlardan meydana getirdi.
Bu nedenle Allah katında, bu Müslümanların güzel gördükleri güzel, çirkin buldukları da çirkindir.
Öndegelen sahabilerden Abdullah b. Omer, sahabiyi Şu hayranlıkla anlatır: “Doğru bir yol tutmak isteyenler, daha önce geçenlerin yolunu tutsunlar.
Onlar, Hz. Muhammed'in dava arkadaşları sahabilerdir.
Onlar, bu ümmetin en hayırlılarıdır.
Onlar, ilim bakımından en engin gönülleri tertemiz ve tekellüfsüz insanlardır.
Onlar öyle üstünbir topluluktur ki, Allah onları, seçkin Nebisi için ihtiyar buyurdu.
Dinini bu mübarek toplulukla temsil ettirdi.
Öyle ise haydi siz de onların ahlakını ahlak edinin, onların yolunda yürüyün.
Zira Onlar, başka değil Hz. Muhammed'in (aleyhisselâm) ashabıdır.
Kabe'nin Rabbine yemin olsun onlar dosdoğru bir yolda
yürümüşlerdir.
Efendimizin evine teklifsiz girebilecek kadar yakın olan büyük ilim abidesi Abdullah b. Mesud, kesin bir şekilde tabiine şunu tembihler:
“Siz tabiin olarak belki sahabeden daha Çok oruç tutabilir, daha
Çok namaz kılar, daha çok yorulabilirsiniz.
Hâlbuki, onlar sizden daha hayırlıdırlar."
Bunun sebebi sorulunca, der ki: “Çünkü dünyaya karşı (kalben) ilgisiz, ahirete ise çok düşkün idiler.
O gün sahabenin hangi büyük alimine sorsaydınız, hep aynı cevabı alırdınız.
Hep parmaklar, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer kabirlerini gösterirdi.
Bir gün Hz. Ali (radıyallahu anh)› namaz kılıp selam verdikten sonra Şöyle içini dökmüştü: “Ben Resûlullah'ın ashabını gördüm, tanıdım.
Bugün onlara benzeyen hiç kimse görmüyorum.
Vallahi onların (Çok namaz kılmaktan, secde etmekten) benizleri atar, saçları, başları dağılır, yüzleri gözleri toz içinde kahrdı.
Sabahlara kadar Ya Kur'an okur Ya namaz kılarlardı.
Yanlarında Allah anılınca, rüzgarda ağaçların sallandığı gibi sallanırlardı.
Gözlerinden yağmur gibi yaş boşalırdı,vallahi gözyaşlarıyla elbiseleri ıslanırdı.
İnan Vallahi, bana öyle geliyor ki, bugün insanlar gecelerini gaflet içinde geçiriyorlar 
Bunları söyledikten sonra, Hz. Ali kalktı gitti ve Hz. Ali'nin; Allah düşmanı fâsık İbn Mülcem kendisini şehit edinceye kadar güldüğü görülmedi

 

 


 

Sahabe Efendilerimiz Radıyallâhü Anh
 

 A  B
 C  D
 E  F
 H  İ
 K  M
 N  O
 R  S
 T  U
 V  Z


 
 
Bugün 19 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol